Allah'a hamd, Rasülü'ne salât ve selam olsun...

"Kim cennetin en güzel yerine yerleşmeyi isterse cemaatte olmaya gayret göstersin.” !

Cemaat, kişiyi cennete götürecek ve dini ayakta tutan bir vasıtadır. İmandan sonraki en değerli hazine cemaattir. Zira bu dinin pratize edilebilmesi için cemaat şarttır. Bundan ötürü de Allah bunu vahyin taşıyıcıları ve örnekleri Peygamberlere vasiyet etmiştir.

Sadece bedensel olarak yakınlaşmak değildir cemaat... Bilakis kalp ve düşünce dünyasında tek olan, tek sesin etrafında birleşen, aynı yöne hareket eden bir beden gibi olmalı, olmak zorundadır.

Bir cemaatin içerisinde asli gaye olan 'ayrılığa düşmeme' ilkesinin ihyası için bu konunun önemli bazı kısımlarına Başyazı'mızda değinmeye çalıştık.

Kıymetli hocamız Ebu Hanzala, bu ay üzüntü ve stres meselesine Müslümanca bakışın nasıl olması gerektiğini bizlere anlatıp, bu soruna modern hayatın sahte devalarını bir kenara koyarak ilahi reçeteleri sunacak. Yazının etraflı ve gayet doyurucu olduğunun altını çizmekte yarar var.

Toplumsal sorunlarımızı güzel nasihatleri ile gündeme getiren Faruk Furkan hocamızın da yine tüccarlara yönelik yazısı da bu ay okunmaya değer başka bir yazıdır.

Yazılarını bizden esirgemeyen ve derginin temel taşlarını oluşturan diğer hocalarımızın makaleleri de ayrı bir değer taşımaktadır. Enes Yelgün hocamız boykot yıllarına ışık tutarak değerlendirme yaparken, Özcan Yıldırım hocamız nifak liderinin ölümü üzerine yaşanan hâdiselerin önemli yerlerine temas etti.

İmanın tadını almanın keyfiyetini ilgili hadisin şerhi ile konu edinen Murat Müslihan hocamız ile terk edilmiş sünnetlere dair silsile yazısını bu ay da sokak daveti konusu çerçevesinde kaleme alan Emre Acar hocamızın yazılarını da tavsiye ediyoruz.

Bir sonraki ay yeniden Tevhid Dergisi meclisimizde buluşmak üzere...

"Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun” duamız ile...